İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni, ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan ülkemiz ;bugün ülkesinde bulunan her türlü etnik ayrımcılığı ortadan kaldırmış ve toplumsal refahı sağlamış, sosyal ve adaleti sağlamak için güçlü bir irade gösteren bir ülke konumundadır. Savaşlar ve ülkelerin baskıları, sömürgecilik anlayışı ile geçmişten bugüne insanlık tarihi büyük bir sorun ile karşı karşıya kalmıştır.
Gerek devlet bazlı, gerekse içerisinde barındırdığı yardım dernekleri ile dünyanın neresinde olursa olsun yardım elini uzatan bir ülke olmuştur.
Nitekim Türkiye "Yapılan yardımın ülkenin GSMH’sına oranına göre yapılan bir sıralamada ise Türkiye dünyada ekonomik gücüne oranla en çok insani yardım yapan ülke" konumundadır.
Ülkemiz zor zamanlar yaşayan ülkelere yaptığı yardımlarla hem bölgelerin refahını sağlamaya yönelik hamlelerle ve kalkınmasına yönelik yapmış olduğu yatırımlar ve desteklerle ciddi bir örnek oluşturmaktadır.
Dini, dili, ırkı ne olursa olsun ihtiyaç sahibi kim var ise yanında olan bir ülkedir Türkiye.Uygulamada da aynı şekilde Türkiye de yaşayan tüm gruplar kendi insani yaşamının gerektirdiği gibi yaşayabilir.
Her insanın dini bir hürriyeti vardır ancak manidar bir yasa teklifi ile Fransa, skandal bir olaya imzaya attı. Dini özgürlükleri ayaklar altına alan bu teklif din hürriyetini yok etmeye yönelik bir hamledir. Affedilemez tutumlarla Müslümanları hedef alan Fransa, haddini her geçen gün aşmaya devam etmektedir. Türkiye üyesi olduğu tüm platformlarda bunu dile getirmiş ve din, dil ve ırk ayrımını yapılmaksızın İnsan Hakları Beyannamesi'nin uygulanması gerekliliğini her zaman ifade etmiştir.
Bir diğer gündem konusu ise ırkçılık ;ırkçılık en tehlikeli virüstür.
Resûlullah (sav) buyurdu ki, “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap"ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap"a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur...”diyen bir mensubu olarak PSG- Başakşehir karşılaşmasında Pierre Webo'ya karşı yapılan ırkçı saldırı günümüz faşizminin en somut örneğini oluşturmaktadır. İnsanlığın, dinin ve ırkın yeri olamaz. Bu insanlık ve ahlak dışı davranış karşısında UEFA'yı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi umuyorum ki üzerine düşeni yapacaktır.
Futbolun kardeşlik, her şeyden önce bir spor olduğunu bilirdik, barış ve dostluk değerleri ile bağdaşmayan, faşist ve insan haklarını ihlal eden ülkerin başında gelen İsrail yine bir futbol müsabakasında Sivassporu hedef almış ve temsilcimize büyük zorluk yaşatmıştı, kabul edilemez bu tutumu şiddetle kınıyorum.
İnsan hakları sorunu, bütün ülkelerin gündeminde olmasına karşın bazı ülkeler bunu ihlal yoluna gitmektedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan hakları ihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumunda olması gerekir. . Bu çerçeve içerisinde, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek, uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve bütün insanlarda bulunması büyük önem taşımaktadır. İbn-i Haldun'unda ifade ettiği gibi coğrafya bir insanın kaderidir. Tüm insanlığın bunun bilincine erişmesi gerekir.
FACEBOOK YORUMLAR